MATEMATİK HİKAYELERİ 2 - PİSAGOR
Sayılar evreni yönetiyor diyen ve sayıların babası
olarak bilinen antik çağın en önemli
filozof ve matematikçilerinden
Pisagor matematik dünyasında gerçekleştirdiği buluşlarla tarihte önemli bir yer
edinmiştir. Pisagor’un sayılarla matematiğin dışında hayatın diğer alanları
arasında kurduğu bağlantılar somut bir şekilde müzikte de karşımıza çıkar.
Sayılar ve oranlar üzerinden hareket eden Pisagor matematiği müzikte de
kullandı. Müzik araştırmaları yapan ünlü matematikçi telli çalgı da telin
gerilmesiyle çıkan sesin inceldiğini fark etti. Pisagor’un müzikteki bu önemli
buluşu yaptığı ise bir hikayeyle anlatılır.
Buna göre bu buluşu için demircilerden ilham
almıştı. Bir gün demirciler çarşısından geçen ünlü alim bir dükkanın önünden
geçerken demircilerin örse vururken çıkardığı sesler dikkatini çekti. Bir anda
durdu ve sesleri dinlemeye başladı. Çarşıda beş ayrı demirci dükkanı
çalışmaktaydı ve hepsinden de ayrı sesler geliyordu. Çünkü demircilerin
kullandıkları çekiçlerin büyüklükleri birbirlerinden farklıydı ve kullanılan
alete göre değişik sesler çıkıyordu. Pisagor çekiçlerin örse vuruşu sırasında
çıkardığı düzenli seslerin bir müzik parçasına benzediğini fark etti. Çekiçlerin
ağırlıklarının farklı olması örse vurulduğunda değişik notalardan ses vermesini
sağlıyordu. Çekiç ne kadar ağırsa nota değeri o kadar düşüktü. Hatta
aralarından bir çekicin ahengi bozduğunu bile fark etmişti. Bunun üzerine
demircilerden çekiçleriyle deneme yapmak için izin istedi. Eline aldığı her bir
çekici dikkatle tarttı. Yaptığı ölçümle ahengi bozan çekici buldu ve çıkardı.
Bu deney sonucu gördü ki çekiçlerin ağırlıkları bir sayı dizisi oluşturacak
şekilde sıralanıyordu. Pisagor’un bu çalışmasıyla ilk defa müzik ve matematik
bir araya getirilmiş oldu. Müzik dünyasında ise yeni bir dönemin kapıları
açıldı. Pisagor sadece matematikle ve müzikle uğraşmamış astronomi, fizik ve
felsefeyle de ilgilenmişti. En ünlü buluşu olarak Pisagor teoronomini geliştirmiş
ve kendi adıyla anın an okulunun da kurucusu olmuştu. Ünlü matematikçi sayılara
mutlak bir inançla bağlıydı. Öğrencilerine doğadaki tüm büyüklüklerin rasyonel
sayılarla ifade edilebileceğini söylemekteydi. Geliştirdiği teorime göre bir
dik üçgenin dik kenar uzunluklarının kareleri toplandığında hipotenüs ün uzunluğunun
karesi ortaya çıkıyordu. Fakat bu bağlantı dik kenarları birer birim olan dik
üçgeni hipotenüsünün kök 2 olması gerektiğini gösteriyordu. Pisagor bu sayıyı
rasyonel bir sayı olarak yazmak istese de bunu başaramadı. Bu nedenle rasyonel
olmayan sayıların varlığından bile söz edilmesini yasakladı. Ancak günün
birinde öğrencilerinden biri olan Hippasus kök 2’nin hiçbir iki tam sayının
oranı şeklinde yazılamayacağını ispat etti. Bunu kabullenemeyen Pisagor bu
ispatın yanlış olduğunu iddia ederek Hippasus’u denize attırdı. Tüm bunlara
rağmen gezgin kâşif ve bilim adamı kimliğiyle ünü tüm dünyaya yayılan Pisagor
her zaman saygıyla anıldı. Öğretileri ve tekilleriyle bilim dünyasının efsane
matematikçilerinden biri oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder